Dil Seçiniz

Antalya'nın Mutlaka Görülmesi Gereken 25 Yeri

Güneyin cenneti Antalya'da doğa, tarih, deniz ne isterseniz var. Antalya'ya gitmek için en uygun fiyatlı Antalya uçak bileti ucakbileti.com.tr 'den alınabilir.

Bazı İllerimizde Hava Durumu

    Antalya’nın Mutlaka Görülmesi Gereken 25 Yeri

    Antalya, ülkemizin cennet kentlerinden biri olarak anılmaktadır. Tarihi kadar, denizi ve doğası ile gönülleri fethetmektedir. Bahar gelse de kendimizi Antalya kıyılarına atsak dememiz boşa değildir. Özellikle bahar aylarında, yerli ve yabancı turistler akın etmeden önce huzurun doruklarına ulaşabilirsiniz kentte. Antalya insanının samimiyeti ve sıcaklığı ile keyifli bir gezi geçirirsiniz. Gezi noktalarınız arasında dolanırken size yardımcı olacak birileri ile karşılaşmak, keyifli sohbetler ederek yeni dostlar edinmeniz, belki de gezinin en güzel özelliği olacaktır. Antalya’ya ulaşmak ise son derece kolay ve hızlıdır. İstanbul üzerinden yapacağınız 1 saatlik konforlu bir uçak yolculuğunun ardından kente ulaşmış olacaksınız. Yani keyifli bir tatil için Antalya uçak bileti almalısınız ve yola çıkmalısınız. Şimdi geçelim doğa harikası kent Antalya’nın görülmesi gereken 25 yerine.

    25. Düden Şelalesi

    Düden Şelalesi, Antalya’nın en güzel doğa harikalarından biridir. Antalya’nın merkezinde sadece 10 km uzaklıkta bulunmaktadır ve sular şehri Antalya’nın önemli bir doğal alanıdır. Düden Şelalesi, kaynağını Kepez Hidroelektrik Santrali’nden alır ve Düdenbaşı adı verilen bölgede yeryüzüne ulaşır. Düden çayının iki kola ayrılması iki güzel şelale bölgesi ortaya çıkarmıştır. En ilgi çekici olanı ve piknik yapma imkânı da sunan Yukarı Düden Şelalesi, aynı zamanda bir efsaneye konu olmaktadır. M.Ö. 334–333 yılları arasında Pamphylia ‘yı fetheden Büyük İskender’in bu bölgede atlarını sulattığı söylenir. Bölgenin güzelliği ise o günden bu güne değişmemiş, verdiği huzur aynı şekilde korunmuştur.

    24. Hadrian Kapısı

    Hadrianus Kapısı ya da Üçkapılar olarak adlandırılan antik kapılar, kenti çevreleyen tarihi surlar üzerinde bulunan kapıdır. Mermer kapı olarak da anılan kapı, gösterişli bir Roma kalıntısıdır. Roma İmparatoru Hadrianus ‘un Antalya’yı ziyareti sırasında, ona ithafen inşa edilmiştir. Kapıdan bugüne, gösterişli heykelleri kalamamış sadece Latince kitabesi kalabilmiştir. Üç gözlü kapı, bugün önemli bir mimari ve sanatsal kalıntı olarak anılmaktadır ve kentin ilgi çekici yapılarından biridir.

    23. Yivli Minare

    Antalya’nın simgesi haline gelmiştir ve en eski İslami yapısı olma özelliği ile bilinir Yivli Minare. Yivli Camii ve Yivli Külliyesinin en güzide parçasıdır. 13. Yüzyıl civarı bir tarihte inşa edildiği sanılmaktadır ve Selçuklu döneminden günümüze ulaşmıştır. Bu özelliği ile istisna eserler arasında yer alıyor. Yapının ilk zamanlarında bir kilise olduğu ancak sonraları Alaeddin Keykubad tarafından eklenen minare ile camiye dönüştürüldüğü bilinmektedir. Minare merkezi olan Kaleiçi bölgesinde yer alır ve hem yerli hem de yabancı turistlerin en çok ilgi gösterdiği noktalardan biridir.

    22. Karaalioğlu Parkı      

    Karaalioğlu Parkı, doğrudan falezler üzerine inşa edilmiş, inanılmaz bir Antalya manzarasına hâkim, yemyeşil bir parktır. Şehrin merkezinde yer alması ve ulaşımın kolay olması, hem yetişkinlerin hem de çocukların bolca zaman geçirmek isteyeceği bir alan haline getirmiştir parkı. Simit ve çayınızı alıp, deniz manzarası eşliğinde keyif yapabileceğiniz, ayrıca park içerisinde çeşitli aktivitelere dâhil olabileceğiniz bir nokta burası. İnsanın ömrünü uzatır diye nitelenecek, doğal ve harika bir park alanıdır. Kaykay meraklıları için platform bulunduğunu da eklemek gerek.

     21. Köprülü Kanyon

    Köprülü Kanyon, tam bir Rafting merkezidir. Isparta’ya kadar uzanan kanyon üzerinde iki tane de tarihi köprü ile karşılaşılır. Kentin Rafting alanı olarak bilinen Köprülü Kanyon’un suyu da neredeyse içme suyu olarak kullanılabilecek kadar temizdir. Üstelik günde maksimum 7000 kişinin Rafting yapmasına imkân sağlayabilecek kapasitesi ile. Antalya’ya dinlenmek için geldiğinizi söyleseniz de Rafting heyecanını yaşamadan dönmek istemeyeceksiniz. Uçak bileti alarak 1 saatlik uçuşla ulaşacağınız kentte, Rafting keyfini yaşamadan dönmeniz düşünülemez.

    20. Konyaaltı Plajı

    Antalya aslında, her şeyden önce harika plajları ile akıllara gelmektedir. Ancak Antalya’nın sayısız plajları arasında en gözdesi Konyaaltı Plajı’dır. Konyaaltı ilçesinde yer alan plaj kilometrelerce uzanmaktadır. Halk plajı özelliği taşıyan Konyaaltı Plajı’nda Belediye çeşitli çalışmalarda da bulunmuştur. Soyunma kabini, duş ve tuvalet gibi çeşitli imkânlar mevcuttur. Ayrıca lisanslı rehberler eşliğinde yamaç paraşütü yapma imkânının olması, plaj keyfini ikiye katlamaktadır. Antalya’nın doğal güzelliklerini gökyüzünden görmek gibisi yoktur. Konyaaltı plajı bir plajdan beklenenin ötesinde imkânlar ile karşılamaktadır ziyaretçilerini.

    19. Atatürk Evi Müzesi

    Her şehirde olduğu gibi Antalya’da da korunmuş vaziyette olan Atatürk Evi, şehrin önemli bir müze seçeneğidir. Cumhuriyetin ilk yıllarında kenti ziyaret etmiş olan Mutafa Kemal Atatürk için tahsis edilen köşk, 1984 yılı itibariyle de Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. 1986 yılında ise Atatürk’ün anılarını yaşatmak adına müze olarak ziyarete açılmıştır. Müze kapsamında Atatürk’ün kullandığı kişisel eşyalardan Antalya’ya gelişini yansıtan gazete kupürlerine kadar çeşitli görülesi parçalar bulunuyor. Ayrıca Atatürk ile ilgili belgeseller izleyebileceğiniz bir bölüm de mevcuttur.

    18. Antalya Müzesi

    Antalya Müzesi, ülkemizin en büyük müzelerinden biri olarak anılmaktadır. Müzedeki eserlerin gün yüzüne çıkması ise 1919 yılına denk gelmektedir. Bu yıllarda kenti işgal etme girişiminde olan İtalyanların, birlikte getirdikleri arkeologlar ile birlikte yörede yaptıkları çalışmalar ile çeşitli antik eserleri toplaması, arkeolojiye ilgi duyan lise öğretmeni Süleyman Fikri Erten’i harekete geçirmiştir. İtalyanların topladığı eserleri ele geçirerek, Tekeli Mehmet Paşa Camii yanındaki terkedilmiş mescidi düzenleyerek, Antalya müzesinin temellerini atmıştır. 1988 yılında “Avrupa Konseyi Özel Ödülü” ‘ne de layık görülmüş olan müze, sadece bir uçak bileti uzaklığınızda olan, ülkemizin önemli bir tarih noktasıdır. 

    17. Tekeli Mehmet Paşa Camii

    Osmanlı dönemine ait önemli bir eser olan cami, Antalya Kalesi içerisinde, Saat Kulesi’nin arkasında yer almaktadır. Merkezi konumu sebebiyle, kentin en çok ziyaret edilen noktalarından biridir. Caminin özellikle çini panoları son derece dikkat çekicidir. Önemli bir mimari eser olan caminin, ya Tekeli Mehmet Paşa tarafından ya da ölümünün ardından anısına inşa ettirildiği sanılmaktadır. Yapım tarihine dair ne bir bilgi yoktur. Ancak 1600’lü yılların başı olarak tahmin edilmektedir.

    16. Hıdırlık Kulesi

    Antalya Surları üzerinde bulunan ve 2. Yüzyıla ait silindir biçimindeki kule, kentin siluetinin önemli bir parçasıdır. Hıdırlık Kulesi, Karaalioğlu Parkı içerisinde yer aldığından çok sayıda ziyaretçinin uğrak noktasıdır. 14 metre yüksekliğinde ve üst kısmı silindir olan kulenin alt kısmı ise karedir. Hıdırlık Kulesi, yıllarca, deniz feneri ve de körfeze gelen gemileri gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Alttaki odada, bugün silinmeye yüz tutmuş freskler sebebiyle, ilk dönemlerinde bir kahraman mezarı olduğu da iddia edilmektedir.

    15. Murat Paşa Camii

    Murat Paşa Camii, Antalya’nın merkezine, Muratpaşa ilçesinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Camai önemli bir Osmanlı dönemi eseri olsa da, mimari nitelikleri Selçuklu izleri taşımaktadır. Caminin yapım tarihi 1570 yılıdır. Anadolu’daki pek çok Türk – İslam eserinde gözlendiği gibi, Murat Paşa Camiinde de devşirme malzeme kullanımı dikkatleri çekmektedir. Camiyi yaptıran Murat Paşa konusunda net bir veri olmasa da, Sadrazam Kuyucu Murat Paşa ya da Karaman Beyi Murat Paşa tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır.

    14. Aspendos Antik Kenti

    Devasa amfi tiyatrosu ile ünlü olan Aspendos Antik kenti M.Ö. 10. Yüzyılda Akalar tarafından kurulmuştur ve dönemin zengin kentlerinden biridir. Ancak amfi tiyatro M.S. 2. Yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiştir. Antik kentin en önemli noktası olan tiyatro, bugüne kadar en iyi şekilde korunarak gelmiş tiyatro olma özelliğine sahiptir. Büyüleyici bir atmosferin içine çekilirsiniz burada. Roma devrine doğru bir zaman yolculuğu yapıyormuş gibi hissedersiniz. Antalya’nın en turistik noktalarından biridir Aspendos Antik Kenti.

    13. Kaputaş Plajı

    Kaş’ın Kalkan Mevkiinde yer alan, turkuaz renkli denizi ile dikkat çeken plaj, dünyaca ünlüdür ve Akdeniz’in en güzel plajlarından biri olarak adını duyurmuştur. Antalya’ya gidip de bu sahilin tadını çıkarmamak, gerçek anlamda büyük bir eksiklik olacaktır. Ayrıca bir uyarıda bulunmak gerek. Plaj çevresinde yerleşim bulunmadığı için yiyecek içecek konusunda hazırlıklı olmakta fayda var. Plaj yakınında bulunan Mavi Mağara adı ile anılan doğal yapı da görülmesi gereken yerlerden biridir.

    12. Sapadere Kanyonu

    Sapadere köyünde yer alan ve aynı isim ile anılan kanyon, hem manzarası hem de çayı ile son derece keyif verici doğal bir alandır. Kanyon toplamda 750 metre uzunluğundadır ve yüksekliği ise 400 metreye kadar çıkmaktadır. Kanyonda bulunan yürüyüş parkurları sayesinde uzun yürüyüşler yaparak, doğanın mucizevi yapıları arasında dinlenebilirsiniz. Ardından, kanyonda bulunan şelalenin döküldüğü yerde yüzme fırsatı da bulabilirsiniz. Şelalenin bulunduğu alan yüzme için oldukça ideal bir noktadır.

    11. Karain Mağarası

    Kentin doğal yapılarının büyük bir bölümünü ihtişamlı mağaralar oluşturmaktadır. Görünmez bir el tarafından oyulmuş gibi mucizevi bir yapı izlenimi veren mağaralardan en çok ziyaret edileni ise Karain Mağarası’dır. Mağaranın denizden yüksekliği yaklaşık olarak 430 – 450 metre kadardır. Karain Mağarası, Türkiye’nin en büyük doğal gölleri arasında da anılmaktadır. 1946 yılından bu yana, hala devam eden kazı çalışmaları ile mağaradan çok sayıda kıymetli eser elde edilmiştir. Bu eserleri hem Antalya Müzesinde hem de Karain Müzesinde görebilirsiniz.

    10. Saklıkent Kanyonu

    Antalya – Muğla sınırını çizen ve 18 km uzunluğunda olan Eşen Çayının oluşturduğu kanyondur Saklıkent. Kalkerli arazi su tarafından kolayca aşınabildiği için sarp ve derin bir kanyon oluşmuştur. Suyun akım hızı çok yüksek olduğu için, suyun içinden geçmek neredeyse imkânsızdır. Kanyona giriş için inşa edilen alandan yürüyerek doğal yapıyı inceleyebilirsiniz. Ayrıca bu bölgede yer alan piknik alanı sebebiyle de çok sayıda turistin uğradığı, önemli bir nokta olarak anılmaktadır Saklıkent Kanyonu.

    9. Manavgat Şelalesi

    Antalya’ya 80 km uzaklıkta yer alan ve ismini aldığı Manavgat ilçesinde bulunan şelale, ülke çapında büyük öneme sahip doğal bir güzelliktir. Su çok yüksekten akmasa da, yarattığı görüntü o kadar etkileyicidir ki su sesiyle birlikte burada tüm yılın yorgunluğunu atabilirsiniz. Sırf Manavgat şelalesini görmek için bile Antalya’ya gelebilirsiniz. Yeşilliklerin arasında bulunan piknik alanında yemeğinizi yiyerek, çevrenin doğal güzelliği sayesinde pozitif enerji ile dolacaksınız.

    8. Gömbe Yaylası

    Gömbe Yaylası, Kaş’ın 60 km uzağında yer alır ve kentin en güzel konumuna sahiptir. Dillere destan doğal güzelliği ile anılan Gömbe yaylası, yeşili ile son derece huzur dolu, doğa sesleri ile iç içe bir alandır. Özellikle yerli turistlerin çok ilgi gösterdiği yayla, elma bahçeleri ve tertemiz suları ile beğenileri kazanıyor. Ayrıca bu doğal halini korumayı da başarıyor. Yaylada doğal güzelliklerin tadına varırken diğer yandan tarihi kalıntılar ile de karşılaşabilirsiniz.

    7. Kekova Batık Şehri

    Kekova, Kaş’tan kalkan tekneler ile ya da Üçağız’dan kayıklar aracılığı ile ulaşılabilen kayalık bir adadır. Akdeniz’in gizli cennetlerinden biri olarak nitelenmesi ise boşa değildir. Sular altında kalan şehrin, turkuaz sular altındaki görüntüsü bir rüyanın kesitleri gibidir. Tekneler ile bu bölgeyi görebilirsiniz ancak dalış izni verilmiyor. Araştırma çalışmaları sebebi ile dalış mümkün olmasa da, şefaf suyun üzerinden kalıntıların görüntüsü muhteşemdir. Ayrıca şehrin yeryüzünde kalan kısmını da rehberler ile gezmenizi öneririz. 

    6. Olympos

    Doğa ile iç içe ve telaştan uzak bir tatil diliyorsanız, Antalya’da konaklama için Olimpos’u tercih edebilirsiniz. Geceleri sahili Caretta Caretta'ların ziyaret ettiği Olympos’ta masal diyarında olduğunuz hissine kapılabilirsiniz. Olimpos, müthiş sahilinin dışında, bitki ve hayvan çeşitliliği ile dikkat çeken Çıralı köyü, Ceneviz koyu, Olympos Antik Kenti ve yüzyıllık çınarlara ev sahipliği yapan Ulupınar gibi çeşitli ziyaret alanlarını da barındırmaktadır. Yakın çevrede bulunan bu noktaları da görmeniz şiddetle önerilmektedir.

    5. Kurşunlu Şelalesi

    Kurşunlu Şelalesi, kentin sayısız şelalesinden en beğenilenlerinden bir diğeridir. Kurşunlu Şelalesine, Antalya Isparta karayolunun 24. Kilometresinden saparak 7 kilometrelik bir yolculuğun ardından ulaşılabiliyor. Toplamda 2 km uzunluğa sahip olan kanyonun içerisinde yer alır Kurşunlu şelalesi. Hem şelale hem de kanyon görülmeye değer doğal bir alanın parçalarıdır. 1986 yılı itibariyle, park haline getirilen alan ziyarete açılmıştır. Bugün ise kentin çok sayıda ziyaretçi alan önemli bir doğal alanıdır.

    4. Side

    Antalya’nın önemli bir turizm merkezi olan Side, kent merkezine 75 km uzaklıkta yer almaktadır. Bir yarımada olan belde, M.Ö. 7. Yüzyılda kurulduğu sanılan köklü bir şehrin devamıdır. Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış olan Side’de çok sayıda kalıntı ve kültürel değerin görülmesi ise şaşılacak bir durum değil. Sürekli araştırma ve çalışmaların sürdüğü kentte ayrıca ziyaretçilere sunulan çeşitli aktivite imkânları da mevcut. Golf, Rafting, At Safari ve Dalış gibi sporları yapabilir, bu şirin Akdeniz merkezinde, keyifli zaman geçirebilirsiniz. Böylesine özel bir beldede tatil yapmak için uçak bileti alarak hemen hazırlıklara başlasanız iyi edersiniz. 

    3. Suna İnan Kıraç Müzesi

    Suna ve İnan Kıraç çiftinin sahip olduğu, korunması gereken kültür varlığı olarak tespit edilmiş iki yapının satın alınması ile ortaya çıkmıştır müze. 1995 yılından bu yana hizmet veren müze, damat tıraşı, kına gecesi gibi adetlerin mankenler ile canlandırıldığı bölümlerin dışında, Suna ve İnan Kıraç çiftinin sahip olduğu değerli eserleri de ziyaretçilere açmıştır. Merkezi konumu sebebiyle, her ne amaçla kente gelmiş olursanız olun, çok kısa bir vaktinizi ayırarak müzeyi ziyaret edebilirsiniz.

    2. Antalya Aquarium

    Maldiv adalarından esinlenilerek inşa edilen tesis, 5 milyon litrelik ana tank kapasitesi ile devasa bir akvaryumdur. Kapasitesi ile Avrupa’nın 2. Dünyanın ise 5. Büyük akvaryumudur. İçerisinde 20 binden fazla balık ve sualtı canlısı yaşamaktadır. Akvaryum içerisinde gerçek boyutlarda üretilmiştir bir gemi, bir uçak bir de denizaltı mevcuttur. Sadece akvaryumdan ibaret değil tesis. Gerçek kar yağdırılan ve ısı dengeleyici giysiler ile girilebilen özel bir alan da bulunuyor.

    1. Antalya Kaleiçi

    Antalya’nın merkezi olarak nitelenen, deniz ve kale surları tarafından kuşatılan bölge, Kaleiçi olarak adlandırılmaktadır. Kaleiçi sokakları ve yapıları, tarihin yaşayan tanıklarıdır. Her biri bir diğerinden güzel mimari yapı örnekleri ile karşılaşılabilir burada. Genellikle yığma taştan ağaç bağlantılar ile inşa edilmiş evlerin ikinci katlarında da cumbalar göze çarpar. Kaleiçi’nin dar sokaklarında yürüyerek, sahile ulaşabilirsiniz. Tarihin içinden geçiyormuş gibi bir hisle dolaşırsınız bu sokaklarda. Evlerin dışında tarihi cami ve benzeri yapılar da Kaleiçi’nin önemli değerleridir. 

    Yorum Gönder