Dil Seçiniz

Efes Şehir Rehberi

Efes'in gezilip görülecek yerleri, izmir uçak bileti ile bir uçak bileti uzaklıkta! Detaylar şehir rehberi sayfasında!

Efes Hava Durumu

    Efes / Aphasa

    Efes Antik Kenti’nin kalıntıları, Küçük Menderes Irmağı’nın Ege Denizi’ne döküldüğü Selçuk ovası güneyinde, Bülbül Dağı ile Panayır Dağı arasındaki vadide bulunmaktadır. Kentin adı Luwi dilinde “Aphasa” olup” Akarsu Kenti” anlamındadır. Bu isim daha sonra Efes’e dönüşmüştür. Yörenin tarihinin prehistorik dönemlere kadar indiği, Ayasulug/Selçuk akropol tepesindeki kazılarda bulunan arkeolojik eserlerden anlaşılmaktadır. M.Ö. 3000’li yıllarda yöreye gelen Etrüsk/Luwiler ovaya hakim durumdaki tepe üzerinde akropol kent kurmuşlar ve daha sonra artan deniz ticaretiyle kentlerini bu akropol kalenin batısına doğru büyütmüşlerdir. Sonraki dönemlerde oluşan depremler, heyelan ve nehir vadisinin dolmasıyla kent yerleşim yeri birkaç kere değişmiş ve sonunda Bülbül Dağı’nın eteklerine taşınmıştır.

    Antik dönemde Etrüsk kadınlarının yaşam tarzları ve savaşlarda eşleriyle beraber ok atıp, kılıç sallamaları nedeniyle kentte Amazonların yaşadığı var sayılmıştır. Hitit yazıtlarında Assuva ülkesi içerisinde Aphasa kentinden ve onun kadın savaşçılarından bahsedilmektedir. M.Ö. 7. yy’da Kimmerlerin istilasına uğrayan yöre, M.Ö. 560’da Lidya Kralı Kroisos tarafından Lidya Birliği’ne katılmıştır. M.Ö. 5. yy’da Persler tarafından işgal edilen kent daha sonraları Delos Deniz Birliği’ne girmiş, M.Ö. 3. yy’da ise Makedon Krallığı’na dahil edilmiştir. iskender’in ölümünden sonra kent, Seleukos, Mısırlılar, Bergama Krallığı ve M.Ö. 133’te Roma imparatorluğuna bağlanmıştır. M.Ö. 88’de Romalılara karşı Anadolu Pontus Kralı Mitridates’in tarafını tutan Efes, cezalandırılmış, Agustos döneminde ise Asia eyaletinin başkenti yapılarak, en parlak dönemine ulaşmıştır. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde Paulos ve Yohannes’in çabalarıyla Meryem Ana, Ana Tanrıça Kybele’nin ardılı Artemis’le, oğlu Attis’in ardılı Apollon ise isa Peygamber’le özdeşleştirilerek kabul edilmiş ve buraya Hristiyanların kutsal yeri olan Meryem Ana Kilisesi yapılmıştır.

    Bizans döneminde Hristiyanlığın kutsal merkezi olan yörede, konsil toplantıları yapılmış ve MS 7. yy’da kent hem Arap
    akınları hem de ovanın alüvyonlarla dolması nedeniyle terk edilmiştir. 13. yy’da Türkmenoğulları’ndan Aydınoğulları tarafından yörenin doğusunda Selçuk ismiyle yerleşim kurulmuş, 1391 yılında ise Osmanlı topraklarına katılmıştır. Efes Antik Kenti’nde kazılar 19. yy’ın başından beri sürmektedir. Kente doğudaki Magnesia Kapısı’ndan girilmedenönce, yolun kuzeyinde 7 Uyurlar Mağaraları ve Kutsal Alanı görülmektedir.

     

    uyurlar magarasi

    Resim: uyurlar mağarası

    Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşatılan Yedi Uyurlar mitosu bu bölgede Lidya versiyonu ile yaşatılmış ve kutsal sayılan mağaraların yakınına Bizans döneminde bir Ortodoks Kilisesi eklenerek, kutsallığın devamı sürüp gitmiştir. Magnesia Kapısı’nın sağ tarafında filozof Damianus tarafından yaptırılmış, içinde palaestra, revaklı geniş avlu ve oturma sıraları tiyatro biçimde olan ders salonları bulunan, gymnasium kompleksi görülmektedir. Kompleksin bitişinde bir anıt mezar ve onun önünde de 160x55 m. ölçülerinde ortasında Amon Heykeli bulunan isis Tapınağı’nın yer aldığı devlet agorası bulunmaktadır. Agoranın kuzey ve güney tarafı 160m. uzunluğunda, sütunlu portikolarla çevrilidir. Devlet Agorasının kuzeyinde, Roma döneminde inşa edilmiş, hem meclis salonu olarak kullanılmış, hem de müzik konserlerinin yapıldığı anlaşılan 1500 kişi kapasiteli, odeon bulunmaktadır. Odeonun bitişindeki Varius Hamamı’nın 40 m uzunluğundaki koridorunun tabanı, Bizans dönemi mozaikleriyle süslüdür. Hamamın batı tarafında imparator Agustos ve Tanrıça Rea adına iyon tarzında yapılmış tapınak ile bu tapınakların batı tarafından yine iyon tarzında yapılmış, içinde kutsal ateşin yandığı, prytaneion görülmektedir. Devlet Agorasının güney batısında ise yüzeyi iki katlı sütunlarla süslenmiş ve sütunlar arasındaki nişlerde tanrı heykellerinin konulduğu anlaşılan, anıtsal çeşme kalıntısı vardır. Anıtsal çeşmenin bitişiğinde, geniş bir platform ortasına 8 basamaklı olarak inşa edilmiş ve arkasında bir çok oda görülen dörtgen planlı, Domitian Tapınağı bulunmaktadır. Odaların arkasında ise iki sütunlu bir anıt yer almaktadır. Buradan Domitian olarak isimlendirilen yol ile Küretler Caddesi’ne geçilmektedir. Caddenin hemen başında ortada, etrafı zafer takı şeklinde süslenmiş ve batı tarafına sonraları anıtsal bir çeşme ilave edilmiş, Memmius Anıtı görülmektedir. Buradan batı taraftaki kütüphaneye kadar olan caddeye doğru inildiğinde, Herakles Kapısı’ndan geçilmekte ve yolun sağ tarafında imparator Traian anısına yapılmış, ortada devasa Traian heykelinin bulunduğu bir büyük niş ve etrafı zengin ornamentlerle süslü iki katlı anıtsal çeşmeye ulaşılmaktadır.

     

    dominant tapınağı

    Resim: Domitian Tapınağı

     

    Çeşmenin yanında kare planlı dörtgen taş bloklardan inşa edilmiş bir hereon yer almaktadır. Hereonun aşağısında ise MS
    138’de korint düzeninde inşa edilmiş, bir cella ve bir portikodan oluşan Hadrian Tapınağı görülmektedir. Ön cephesinde korint başlıklı iki yuvarlak sütun ve bunun üzerinde ornementlerle süslü, architrav blok yer almakta olup, blok kemer şeklindedir ve tam kemerin ortasında ise Şans vardır. Portikonun iç duvarının üstüne, imparatorun yaşamından enstanteleri anlatan rölyefler bulunmaktaydı. Tapınağın arkası, MS 4. yy’da Scholastkia adlı Efesli bir kadın tarafından restoreettirilen bir hamamın kalıntılarıdır.

     

    hadrian tapınağı

    Resim: Hadrian Tapınagı

    Hadrian Tapınağı’nın karşısında ise gövdesi sekizgen ve çatısı piramit şekilde bir hereon vardır. Efesli bir genç kıza ait olduğu sanılan bu hereonun bitişinde, iki katlı ve yarım sütunlu ayaklar üzerinde yükselen, üç geçişli anıtsal bir kapı bulunmaktadır. Bu kapının arkasında, üstündeki archtirav bloğu yuvarlak kemer şekilli, sütunlu bir Bizans çeşmesi bulunur. Anıt mezarın arkasında Bülbül Dağı’nın eteklerinde, kentin zenginlerine ait, içlerinde bir atrium ve çeşitli odalar bulunan, tabanları renkli mozaiklerle döşeli birkaç katlı inşa edilmiş,yamaç evleri görürüz. Bu evler 80 ila 180 m2 genişliğindedir. Caddeye bakan evlerin alt katlarında dükkanlar bulunmaktadır.

    Küretler Caddesi’nin Liman Caddesi’yle birleştiği köşede Roma döneminde inşa edilmiş, Aşk Evleri bulunmaktadır. Buradaki evlerin oda duvarlarında, Aşk Tanrıçası Afrodit’in freskleri bulunmaktaydı. Aşk Evleri karşısındaki Celsius Kütüphanesi’ne bir dehlizle bağlıdır. Efes Antik Kenti’nin simgesi durumundaki Celsius Kütüphanesi, Efes prokonsülü, Celsius anısına MS 2. yy’da yaptırılmış, dikdörtgen planlı, 12x22 ölçülerinde ve iki katlıdır. 9 basamakla çıkılan kütüphanenin ön yüzünde, 16 korint başlıklı sütun ve bunların
    arasında dörtgen nişler yer almaktadır. Alttaki sütunlar, üzeri ornamentlerle süslü, architrav blokları taşımaktadır.

     

    celsus tapınağı

     

    Üstteki sütunların architrav blokları üçgen alınlık şeklindedir. Sütun arasındaki nişlerin içersinde ise çeşitli filozofların heykelleri bulunur. Bina içerisindeki dörtgen bir salon şeklindeki okuma bölümü yanmış olup, burada bilim tanrıçası Athena’nın heykelinin bulunduğu sanılmaktadır. Salondaki büyük nişin altında, Celsius’un Mermer Lahdi konulmuştur. Okuma salonunun duvarlarındaki kare nişlerin, papirüs rulolarının konulduğu raflar olduğu düşünülmektedir. Kütüphanenin bitişiğinde, üç geçişli, zafer takı şeklindeki
    Mitridates Kapısı’nın arkasında 110x110 ölçülerinde, kare planlı, ticaret agorası bulunmaktadır. Agoranın etrafı, iyon, korint ve dor sütunlarının konulduğu bir portiko ve dükkanlarla çevrilidir. Burada bulunan bir yazıtta, “Buraya kim işerse, yargılanacaktır” sözü yer alır. Agoranın batı köşesi ise Bizans döneminde kiliseye çevrilmiş, Seraphis Tapınağının kalıntısıdır.

     

    büyük tiyatro

    Resim: Büyük Tiyatro

    Liman Caddesi üzerindeki kaidelerin üzerine, antik dönemde çeşitli imparator, prokonsil, kahraman ve tanrı heykellerinin konulduğu anlaşılmaktadır. Liman Caddesi’nin başlangıç noktasında, yaya yolu üzerinde Aşk Kadını’nı ve Aşk Evini ok işaretiyle tarif eden gravür bulunmaktadır. Caddenin bitiminde, Panayır Dağı’nın batı yamacına yaslanmış şekilde inşa edilmiş 24 bin kişi kapasiteli tiyatro yer almaktadır. MS 117’de yapılan tiyatro 68 caveası, iki diazoma ile üç bölüme ayrılmış olup, seyirciler kemerli dehliz biçimindeki merdivenlerde oturma sıralarına ulaşmaktaydılar. Üç katlı olduğu anlaşılan sahne binasının cephesi, iyon ve korint başlıklı sütunlarla süslü olup, sütunlar arasında tanrı ve imparator heykelleri bulunmaktaydı. Tiyatronun orchestrası üzerine, ilk sıradaki seyircileri korumak amacıyla bir koruma duvarının inşa edildiğinin görülmesi, tiyatronun geç Roma döneminde arena olarak da kullanıldığını göstermektedir. Tiyatronun önünden, limana kadar uzanan 10 m genişliğinde, 600 m uzunluğundaki sütunlu caddenin her iki tarafında sütunlu revaklar vardı. Yaya yolunun üzeri, mozaiklerle döşeli ve arkalarında ise dükkanlar bulunurdu. Liman bölgesinde gymnasium, hamam kalıntıları ile tek apsisli Bizans Kiliseleri, Baptisterium ve stadion kalıntıları görülmektedir.

     

    artemis tapınagi kalintilari

    Resim: Artesimis tapınağı

    Selçuk - Ayasuluk Tepesi ise akropol tepesi olup, burada kent birkaç kere yeniden inşa edilmiştir. Tepe üzerinde Bizans
    döneminde Aziz Johannes adına inşa edilmiş, bazilika, baptisterium ve kilise kalıntısı vardır. Tepenin batı yamacındaki bataklık alan içinde ise dünyanın 7 harikasından biri sayılan Artemision Tapınağı’nın kalıntısı bulunmaktadır. Özünde Etrüsk Ana Tanrıçası Kybele’ye ait olan tapınak daha sonra Kybele’nin Artemis ile özdeşleştirilmesiyle yeniden inşa edilmiş olup, 55x115m boyutlarındadır. Tapınağın etrafında her biri 19m yüksekliğinde iyon tarzında 127 sütun bulunmaktadır.

     

    Tapınağın batı tarafındaki 36 sütunun üzeri kabartma süslerle işlenmiştir. 13 basamakla çıkılan tapınağın, 22x32 m ölçülerinde, at nalı şeklinde altarı vardır. Burada yapılan kazılarda çok sayıda altın ve fildişi eserler bulunmuştur. Tapınak MS 263’te Godlar tarafından yıkılmış ve bugün tek bir sütun ayaktadır. Efes Antik Kenti’nin bulunduğu Bülbül Dağı üzerinde denizden 400 m yüksekte, isa Peygamber’in annesi Meryem’in ikamet ettiği, içinde taştan yapılma bir ev kilisenin bulunduğu Meryem Ana Kutsal Alanı yer almaktadır. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde Aziz Johannes ile Meryem Ana Efes’e gelmiş ve bu evde ikamet etmiştir.

     

    meryem ana evi

    Resim: Meryem ana evi 

    Yöre bugün, Papalık tarafından “Hristiyanlar için Hac Yeri” ilan edilmiştir. Selçuk yerleşim birimi içersinde, 1939 yılında kurulmuş olan Müze’de Efes ve yöredeki arkeolojik kazılarda bulunan prehistorik, Lidya, Roma, Bizans ve Türk dönemi eserleri sergilenmektedir. Müzedeki en önemli eser elbisesi ve başındaki şapka, çeşitli hayvan ve bitki kabartmalarıyla bezenmiş, doğa ve hayvanların koruyucusu, bereketi tasvir eder durumda, mermer, iki Artemis Heykeli’dir.

    Efes'e nasıl gidilir? : Efes antik kendi, efes çevrisinin 10km kare çapında dağılmış durumda'dır. Alınacak olan izmir uçak bileti üzerinden bölgeye ulaşılabilmektedir. 

    Detaylı bilgi için www.ucakbileti.com.tr

    Yorum Gönder